8 Mart Üzerine Bir Yazı
- pskiremozturkk
- 8 Mar 2021
- 2 dakikada okunur
8 Mart, bildiğiniz üzere Dünya Kadınlar Günü. Peki kadınlara değer vermek 1 gün mü olmalı, 365 gün mü?

Günümüzde maalesef kadına uygulanan şiddet ve kadın cinayetleri oranı yüksek. Kadına şiddet olgusu da gittikçe artmakta. Bu bağlamda; kadına uygulanan şiddete katkıda bulunan ve kadındaki psikolojik yaraları kötüleştiren bir olgudan bahsetmek istiyorum. O da cinsiyetçi medya dili.
Medyanın hayatımızda oldukça önemli bir yere sahip olduğu tartışmasız bir gerçekliktir. Her toplumsal olay gibi kadına yönelik şiddetin de medyaya yansıması kaçınılmazdır ancak üslup konusunda oldukça hassas davranılması gerekir. Bazı haberler üslup açısından “cinsiyetçi” olarak sınıflandırılabilir. Cinsiyetçi medya dilini anlamadan önce, ataerkil düzeni anlamamız gerekir.

Ataerkil Sistem
Erkek Dediğin Masaya Yumruğunu Vurur!
Kadın / erkek inşası toplumdan topluma ve zamandan zamana değişiklik gösterir. “Ataerkil” düzende; kadın ve erkek birbirinden keskin bir sınırla ayrılır. En basit tabirle, bu düzende erkek egemen ve söz sahibi, kadın ise pasif ve itaat edendir.
Ataerkil kültürler erkeğin egemenliği ve otoritesi etrafında şekillendiği için kadının üzerinde hakimiyet kurulması meşrulaştırılabilmekte ve kadına şiddete sebep olabilmektedir. Bu nedenle ataerkil sistemin ve eril şiddetin birbirleri ile ilişkili olduğunu söyleyebiliriz.
Toplumsal eşitsizlik sisteminde bazı cinsiyetçi yaklaşımlar ortaya çıkmaktadır. Bu yaklaşımlardan ilki düşmanca cinsiyetçiliktir. Düşmanca cinsiyetçilikte kadına yönelik olumsuz tutumlar söz konusudur ve kadınlar erkeklerden daha düşük seviyede görülür. Kadınların sorunlarını abarttığını düşünen birisi düşmanca cinsiyetçilik sergilemektedir. Korumacı cinsiyetçilik, düşmanca cinsiyetçilikten daha zararsız ve masum olarak algılanmaktadır. Kadına yönelik olumlu tutumlar içermesine rağmen kadının daha zayıf ve bağımlı olduğuna dair bir vurgu söz konusudur. Yapılan çalışmalara göre hem düşmanca hem de korumacı cinsiyetçilik eğilimleri olan kadınlar sözel şiddete karşı daha toleranslı davranmaktadırlar. Benzer şekilde, bu eğilimleri olan erkekler kadına yönelik şiddete içeren davranışları destekleyebilmektedir. Bu nedenle kadınları toplumun beklentileriyle sarıp sarmaladığımız rollerin dışında görebilmek ve cinsiyetler arası güç farklılıklarını abartmamak gereklidir.
Medyada Cinsiyetçi Söylemlerin Kullanılması
Gece 1'de Sokakta Yürüyordu...
1) Cinsiyetçi medya dili ile zaman zaman hepiniz karşılaşmışsınızdır. Hatta bazı kullanımlar o kadar normalleştirilmiştir ki orada cinsiyetçilik yapıldığını fark etmemişsinizdir. Medyada cinsiyetçi söylemlere ilişkin güncel çalışmalar mevcuttur.
Bu çalışmaları incelediğinizde karşınıza çıkacak olan cinsiyetçi medya dili kullanımları şunlardır: Kadını suçlayan tabirler, örneğin “Gece 1’de sokakta yürüyordu” gibi geleneksel olarak kadına suçlayıcı bakılmaya neden olacak gereksiz detaylara yer vermek, hukuki bilgiden ziyade failin söylemlerini kaleme almak ve kadına yönelik şiddetin toplumsal bir sorundan ziyade bireysel olgularmış gibi yansıtılması.
Aşağıda cinsiyetçi medya dili kullanımı örneklerini görebilirsiniz.



Peki Ne Yapmalı ?
Bu Haberler Nasıl Yazılmalı?
Haber içeriği tarafsız ve etik ilkelere bağlı şekilde hazırlanmalı, medyanın gücü toplumu bilinçlendirmek için kullanılmalıdır.
Comments