Şu Terapiyi Susarak Mı Yapsak Susmayarak Mı Yapsak?
- pskiremozturkk
- 30 Nis 2021
- 1 dakikada okunur
Herkese merhabalar. Bugün özellikle yeni terapistlerin zorluk çektiği bir konuya değinmek istedim: Terapide sessizliğin yeri ve önemi. Peki şu terapiyi sussak da mı yapsak susmasak da mı yapsak?

Bazı anlar gelir, terapide ne diyeceğinizi bilemezsiniz. Danışan öyle bir şey söyler ki kelimeler kifayetsiz kalır.. Bu durumda paniklemeye başlayabilirsiniz, “Eyvah, şimdi doğru olarak ne söylemeliyim?”
Bazı anlarda da danışan susar. Siz bir şey anlatırsınız, danışan derin bir sessizliğe gömülür. O zaman da şöyle bir panik dalgası gelebilir: “Ne söyledim ben şimdi, neden sustu, yanlış bir şey mi yaptım?”

Verdiğim örnekler, terapide sessizlik durumunda yaşanabilecek 2 senaryo. Daha başka senaryolar da yaşanabilir tabi ki. O zaman şu soruyu sormak lazım: Terapide sessizliğin yeri nedir?
Terapide her daim konuşmak yanlıştır. Konuşmak kadar suskun kalmanın da değeri vardır.
Anlattıklarımızın danışanın sindirmesi, bilgileri zihninde işlemesi, kendi cevaplarını bulmaya çalışması, bazen de yoğun duygularını anlamaya çalışması önemlidir. Böyle zamanlarda sessizliğe ihtiyaç vardır.
Terapide kritik olan sessizlik anları değildir. Sessizliği tercih etmeyi veya sonlandırmayı doğru zamanlarda yapmamız kritiktir. Sessizliğin o andaki anlamını anlamaya çalışmak veya danışanın ihtiyacının ne olabileceğini gözlemlemek terapiste yardımcı olacaktır. Bazen danışan sessizliği bozarken, kimi zaman bizler de “Şu anda aklınızdan ne geçiyor?” gibi sorularla sessizliği bozabiliyoruz.
Sessizliğe tahammülümüzü arttırmamız lazım. Unutmayın ki o da oldukça kıymetli.
Comments