top of page

Yaşam Bir Kil Misali

Herkese merhabalar, bugün sizlerle epey keyifli vakit geçirdiğim seramik atölyesinden esinlenerek bir blog yazısı hazırladım.


ree


İlk başta elimde bir yumak kilden başka bir şey yoktu. Nazik parmak hamleleri ve biraz uğraşla 2 saat içerisinde bir fincana dönüştü. Bu deneyim beni düşünmeye itti: Yaşamımız üzerinde de aynı şekillendirici güce sahip miyiz?


ree

Hayatımızı Kendimiz Mi Şekillendiriyoruz?


Böyle Olacağını Biliyordum!

Zaman zaman hepimiz Böyle olacağını biliyordum! deriz. Peki bu nasıl oluyor? Her birimiz bir kil sanatçısı mıyız ya da daha iddaalısı, hepimiz birer medyum muyuz?


Cevabım bariz şekilde hayır. Burada açıklamam gereken kavram: Kendini gerçekleştiren kehanet. En basit haliyle; düşündüğümüzün başımıza gelmesi olarak tanımlayabiliriz. 2 örnek üzerinden gidelim:


Öğretmenler sınıfta daha başarılı olacağına inandığı öğrencileri ile daha fazla ilgilenebilir. Sonuç olarak daha çok ilgi alan ve motive olan çocuk diğer çocuklardan daha başarılı olur. Literatürde bu sonucu doğrulayan pek çok araştırma mevcuttur.


Bir diğer örnek, 1911 yılında Hans isimli bir atın deneyimi. O dönem Hans toplama işlemi yapabiliyordu. Sahibi 1'den başlayarak saymaya başlıyordu ve Hans sahibi doğru cevabı söylediğinde ayağını yere vuruyordu. Ne akıllı hayvan, değil mi!


Tabi ki Hans kısa süre içerisinde araştırmacıların ilgisini çekti. Acaba Hans gerçekten toplama yapmayı öğrenmiş miydi? Bu sorunun cevabını bulmak üzere çeşitli deneyler gerçekleştirilmeye başladı. Bir deney esnasında sayı sayan kişi Hans'ın arkasına geçti. Hans, sayılar arkasında sıralanırken yanlış yapmaya başladı.


O zaman anlaşıldı ki Hans toplama yapamıyordu, sahibi doğru sayıya geldiği zaman farkında olmadan bazı mimik ve jestler sergiliyordu. Hans bu tepkilere koşullanmış ve onlara cevap vermeyi öğrenmişti.



ree

Kendini Gerçekleştiren Kehanet Zaman Zaman Ayağımıza Dolanmakta..

Kendini gerçekleştiren kehanet, zaman zaman ayağımıza dolanabilmekte. Bir sınava çalıştığınızı hayal edin. Sınava çalışırkenki düşünceniz "Zaten bu sınavı geçemeyeceğim" olursa, ders çalışmayı bırakırsınız. Bırakmasanız bile dikkatinizi vererek çalışamazsınız. Haliyle gerçekten sınavı geçemezsiniz.


Peki ne yapmalı?


Wilkins, olumsuz kehanetler yerine olumlu kehanetler yaratmayı önermektedir. Sınav örneğine geri dönelim. Sınav zor olabilir ancak zoru başaracağınıza inandığınızda, çalışmak için motivasyonunuz artar. Böylelikle iyi bir çalışma ile sınavı geçebilirsiniz. "Zordu ama başardım" demek mümkün.


Hepinize sonuçları şekillendirme deneyiminizde güzellikler dilerim.

 
 
 

Comments


bottom of page